30 Mart 2011 Çarşamba

Blog ... Yasaklar ... Blog ... Yasaklar ...


Bloga yazı yazmıyorum, bloga yazı yazamıyorum, bloga girmiyorum, bloga giremiyorum, bloga bakmıyorum, zaten bakamıyorum, yasak yüzünden giremiyorum, dns değiştiriyorum ve hemen giriyorum, 1 gün sorunsuz girdikten sonra 2.gün yine giremiyorum. Bu böyle devam ediyor. Nereye kadar devam edecek bilmiyorum.

Yasaklara alışan bir toplum olduk herhalde. Bir site yasaklanıyor. İlk 3 gün sadece internet ortamında #youtubeadokunma , #fizyedokunma ve son olarak #blogumadokunma diyoruz ancak 4.gün herkes uğraşları bırakıyor. Herkes birbirine dns sormaya başlıyor. Yani yasaklara ayak uyduruyor. Her türlü kampanya bitiyor, her türlü destek bitiyor, her türlü protesto bitiyor.

Yaklaşık 1 aydır bloglara giremiyoruz ancak ilk gün bununla ilgili 100 haber görüyorsam bugün 1-2 haber zor görüyorum. İnsanlar bir ara blog vardı demiyorlar, insanlar ne zaman açılacak demiyorlar, neden hala açılmadı demiyorlar, neden yetkililer bu kadar yavaş davranıyorlar demiyorlar ... Bunun gibi onalarca ... demiyorlar ile biten cümle kurabilirim.

Bir süre daha bu yasakların süreceğini düşünüyorum. Bir süre daha bloga girememeye de devam edeceğim. Ancak toplum olarak yasaklar ile sadece bir süre değil yasaklar kalkana kadar mücadele etmeliyiz .... Neyse ya da boşver kim uğraşacak. Yok mu sorunsuz çalışan dns beyler ...

29 Mart 2011 Salı

Fenerbahçe'li Bloggerlar Buluşuyor # 3


Fenerbahçeli bloggerlar yine buluşuyor. Fenerbahçe-Bursaspor maçı öncesi Pazar günü saat 14:00 Ali Baba Restoran Kadıköy ! Bilmeyenler bilenlerden öğrensin :)

Alkol alıp keyifli sohbet etmek isteyen herkesi bekleriz. Fenerbahçe burada buluştuğumuz günlerde 2'de 2 yaptı :) Ayrıca Galatasaray 2'de 2 yenilgi aldı.

Ayrıca bu hafta yapacağımız buluşmada tezahuratlar ile ortalığı şenlendirmek lazım :)

24 Mart 2011 Perşembe

Kocaelispor 1 Konya Torku Şekerspor 2


Spor Toto süper lig 28.hafta mücadelesinde Kocaelispor ile Konya Torku Şekerspor İzmit İsmet Paşa Stadyumu'nda karşı karşıya geldiler. Mücadele'den Konya Torku Şekerspor 2-1 galip ayrıldı. Şekerspor'un gollerini Ömer Ali atarken, Kocaelispor'un tek golü 90+10'da Aydın'dan geldi.

Mücadele'ye Konya Torku Şekerspor iyi başladı. İyi paslaşan, topu kaptırdığı anlar anında pres yaparak geri kazanan, yetenekli oyuncuları ile gol pozisyona giren bir takımdı. Henüz 6.dk Murat Dilek'in güze ortasına güzel bir vuruş yapan Ömer Ali Konya Torku Şekerspor'u 1-0 öne geçirdi.

Bu golden sonra Kocaelispor oyunda dengeyi kuruyor gibi olsa da bu pozisyonlara yansımadı. Konya Torku Şekerspor maçı 5-0 yapacak kadar net pozisyonlar buldu. Ancak inanılmaz beceriksizdiler. Bu arada Kocaelispor Onur Türk ve Serdar ile pozisyon bulmaya çalışıyordu. 43.dk Ali Bayraktar'ın kafa vuruşu ilk yarı Kocaelispor'un yakaladığı tek ataktı.

2.yarı Kocaelispor biraz daha iyi başladı. Serdar ve Ali ile net pozisyonlar yararlanamadı. 70.dk Uğur Daşdemir'in yerde kalması sonucu oyun 10 dakika durdu. Ambulans girdi, stat buz kesti. Dilini yutmuş. Sonradan öğrendiğimize göre önemli bir şeyi yokmuş. Bu dakikadan sonra taraftarlar '' Uğur için oynayın ... '' tezahuratları yapsa da Kocaelispor oyundan iyice düşmüştü. 80.dk Ömer Ali birazda şans ile kendisinin ve takımının 2.golünü attı. Bu dakikadan sonra Kocaelispor baskı yarattı. Serdar'ın frikiği çatal diye tabir ettiğimiz yerden döndü. Yine Serdar karşı karşıya kaçırdı. 90+11'de kullanılan kornerde Aydın'ın kafası ağlarla buluşsa da maç çoktan bitmişti. 

Kocaelispor evinde çok önemli bir maçı kaybederek play-off hesapları değil düşmeme hesapları yapmaya başladı. 

Konya Torku Şekerspor ise kazanarak Bank Asya yolunda önemli bir adım attı.

Mücadele'nin en iyi oyuncularına bakarsak ; Konya Torku Şekerspor'dan Cafercan gerçekten klasını ortaya koydu. Ayrıca savunmada oynayan Onur Akbay mükemmel bir maç çıkardı. 2.yarı oyuna giren Sedar Yeşilkaya, 2 gol atan Ömer Ali, forvette oynayan Ömer Yalçın ve Murat Dilek iyi oynayan oyunculardı.

Mücadele'nin hakkı bu mu derseniz ; Tartışmasız evet derim.

Bu sezon Kocaelispor'un evinde oynadığı bütün maçların büyük bir kısmını izleyen biri olarak Konya Torku Şekerspor'dan daha iyi bir takım görmemiştim.

Konya Torku Şekerspor ve Cafercan Aksu ile bir yazı ilerleyen günlerde blogda olacak ...


Güzel insanlar da tribündeymiş.

23 Mart 2011 Çarşamba

Milli Maçlar Sonrası Fenerbahçe # 2


Milli maçlardan sonrası Fenerbahçe'yi yazmaya devam edelim ...

2007/2008 Sezonu

22 Ağustos 2007 tarihinde Romanya'ya 2-0 yenilmiştik. Dönüşünde Sivasspor'u Roberto Carlos'un golüyle 1-0 yendik. 8 Eylül 2007 Malta ile 2-2 berabere kalırken, 12 Eylül 2007 Macaristan'ı 3-0 yenmiştik. Dönüşünde Çaykur Rizespor ile 1-1 berabere kalmıştık. 13 Ekim 2007 tarihinde Moldova ile 1-1 berabere kalırken, 17 Ekim 2007 tarihinde Yunanistan'a 1-0 yenilmiştik. Dönüşünde Konyaspor'u Semih, Alex, Vederson ve Edu'nun golleriyle 4-1 yenmiştik. 17 Kasım 2007 Norveç'i 2-1, 21 Kasım 2007 Bosna Hersek'i 1-0 yenmiştik. Dönüşünde Ankaraspor'u Alex'in 3 ve Semih'in golleriyle 4-2 yenmiştik. 6 Şubat 2008 İsveç ile 0-0 berabere kaldık. Dönüşünde Hacettepe'yi Alex, Kezman ve Carlos'un golleriyle 3-1 yendik. 26 Mart 2008 tarihinde Beyaz Rusya ile 2-2 berabere kalmıştık. Dönüşünde deplasmanda Beşiktaş'ı Alex'in 2 golüyle 2-1 yendik. 

2008/2009 Sezonu

6 Eylül 2008 tarihinde Ermenistan'ı 2-0 yenmiş, 10 Eylül 2008 tarihinde Belçika ile 1-1 berabere kalmıştık. Dönüşünde Hacettepe'ye 2-1 yenildik. 11 Ekim 2008 Bosna Hersek'i 2-1 yenerken, 15 Ekim 2008 Estonya ile 0-0 berabere kalmıştık. Dönüşünde Kocaelispor'u deplasmanda Guiza, Uğur ve Semih'in golleriyle 3-2 yenmiştik. 19 Kasım 2008 tarihinde Avusturya'yı 4-2 yenmiştik. Dönüşünde Ankaragücü ile 0-0 berabere kalmıştık. 11 Şubat 2009 tarihinde Fildişi Sahili ile 1-1 berabere kalmıştık. Dönüşünde Hacettepe'yi Alex'in 3, Semih'in 2, Lugano ve Deivid'in golleriyle 7-0 yenmiştik. 28 Mart 2009 tarihinde İspanya'ya 1-0, 1 Nisan 2009 tarihinde yine İspanya'ya 2-1 yenilmiştik. Dönüşünde Eskişehirspor'u Guiza ve Deivid'in golleriyle 2-1 yendik.

2009/2010 Sezonu

12 Ağustos 2009 tarihinde Ukrayna'yı 3-0 yenmiştik. Dönüşünde Sivasspor'u Kazım, Emre ve Santos'un golleriyle 3-0 yenmiştik. 5 Eylül 2009 Estonya'yı 4-2 yenmiş, 9 Eylül 2009 Bosna Hersek ile 1-1 berabere kalmıştık. Dönüşünde Bursaspor'u Alex'in golüyle 1-0 yenmiştik. 10 Ekim 2009 Belçika'ya 2-0 yenilmiş, 14 Ekim 2009 Ermenistan'ı 2-0 yenmiştik. Dönüşünde Gaziantepspor'a 2-1 yenilmiştik. 3 Mart 2010 tarihinde Honduras'ı 2-0 yenmiştik. Dönüşünde Antalyaspor'u Santos'un golüyle 1-0 yenmiştik.

2010/2011 Sezonu

11 Ağustos 2010 Romanya'yı 2-0 yenmiştik. Dönüşünde Antalyaspor'u Semih'in 2, Alex ve Gökhan Gönül'ün golleriyle 4-0 yenmiştik. 3 Eylül 2010 Kazakistan'ı 3-0, 7 Eylül 2010 Belçika'yı 3-2 yenmiştik. Dönüşünde Kayserispor'a 2-0 yenildik. 8 Ekim 2010 Almanya'ya 3-0, 12 Ekim 2010 Azerbaycan'a 1-0 yenilmiştik. Dönüşünde Konyaspor'u Emre'nin 2, Stoch ve Semih'in golleriyle 4-1 yenmiştik. 11 Kasım 2010 tarihinde Hollanda'ya 1-0 yenildik. Dönüşünde Bucaspor'u Alex'in 3, Niang ve Semih'in golleriyle 5-2 yenmiştik. 9 Şubat 2011 tarihinde Güney Kore ile 0-0 berabere kalmıştık. Dönüşünde Kayserispor'u Niang ve Lugano'nun golleriyle 2-0 yenmiştik. 

Fenerbahçe Türkiye Milli takımının 20 Ağustos 2003 tarihinden bu yana oynadığı 49 maçtan sonra ligde çıktığı 33 maçın 25 tanesini kazandı. 5 tanesinde yenildik ve 3 tanesinde berabere kaldık. Toplam 94 tane gol atarken, kalemizde 41 gol gördük. Toplam 33 maç olduğuna bakmayın. Sonuçta 1 hafta içinde milli takımımız 2 maç da yapıyor.

Yine milli maç arası, yine milli takımlara giden oyuncular ve yine dönüşünde çok ama çok önemli bir Bursaspor maçı. Bakalım milli maç dönüşünde bu sefer neler yaşayacağız ...

Futbol Sahalarından Taner Gülleri Geçti


Futbol sahalarından bir golcü geçti, futbol sahalarından kaliteli bir golcü geçti, efendi, centilmen, saygılı bir golcü geçti ... Taner Gülleri yaşadığı sakatlıktan dolayı futbol hayatına nokta koydu.

Taner Gülleri adını andığımızda akıllara direk Kocaelispor ve attığı goller geliyor. Futbol hayatına ne Kocaelispor'da başladı, ne de en çok formayı Kocaelispor'da giydi ama Kocaeli'de oynadığı dönem herkese kendisini tanıttı. 

Kariyer başlangıcına bakalım ; 1976 doğumlu Taner Gülleri futbola Adana Demirspor'da başladı. Daha sonra Tarsus İdman Yurdu ve Fethiyespor formaları giydikten sonra Bursaspor'a transfer oldu. Burada 33 maç 21 gol atmayı başaran Taner Gülleri çok fazla şans bulamadan Beykoz'a kiralandı. Sonra yine Bursaspor'da oynayan ancak pek şans bulamayan Taner 2002 yılında Sakaryaspor - büyük bir sakatlık yaşa, otobüsle maça giderken veya gelirken kaza yap, otobüste olan futbolcular vefat etsin, sen kurtul ve futbola devam et - ve 2003 yılında Kayseri Erciyesspor forması giymişti. Ve parladığı yıllar. 2004 yılında Yılmaz vural yönetimdeki Antalyaspor forması giyen Taner Gülleri 26 maç oynayıp 16 gol atmayı başarıyordu. Bir sonraki sezon 21 maç oynayıp 12 gol atıyordu. 2006/2007 sezonunun ilk yarısı Antalyaspor forması giydikten sonra devre arası Yılmaz Vural'ın istememesi nedeniyle Kocaelispor'a transfer oluyordu ve futbol hayatının en unutulmaz günleri başlıyordu ...


Kocaelispor forması giydiği ilk sezon 16 maça çıktı ve 7 gol attı. Ve 2007/2008 sezonu. Taner Gülleri Kocaelispor'un Süper Lig mücadelesi verirken en büyük yıldızı oluyordu. Kocaelispor sezonu şampiyon tamamlayıp Süper Lige çıkarken Taner Gülleri attığı 21 gol ile gol kralı oluyordu. Özellikle inanılmaz bitiriciliği ve centilmenliği ile dikkat çekiyordu.

Ve Süper Lig topçusu Taner Gülleri . 2008/2009 sezonu Kocaelispor forması ile 33 maçta attığı 18 gol ile 20 gollü Baros'un ardından gol krallığında 2.oluyordu. Taner Gülleri bu sezon Beşiktaş, Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray'a gol atıp 4 büyüklere gol atma başarısını gösteren ender futbolculardan oluyordu. Ayrıca Galatasaray deplasmanında attığı 4 gol Galatasaray'ın hoca değiştirmesine neden oluyordu.

Bir sonraki sezon birçok takımdan transfer teklifi alan Taner Gülleri İstanbul B.Ş.B.Spor'u tercih ediyor ve oraya transfer oluyordu. Ancak yaşadığı sakatlık nedeniyle sadece Trabzonspor'a 6-1 yenildikleri maçın 45 dakikası forma giyiyordu. 13 Eylül 2009 tarihinden beri de forma giyemiyor. 

Yaşadığı sakatlıklardan dolayı artık iyice umudunu kaybeden Taner Gülleri ''  Yaşadığım sakatlık sebebiyle futbol hayatıma nokta koydum. Ama futboldan kopmayı düşünmüyorum. Antrenörlük kursuna gidip, teknik direktörlük yapmak istiyorum'' dedi. 

Kariyeri boyunca hiç kırmızı kart görmemesiyle, bulunduğu takımlarca sevilmesiyle, attığı gollerle, özellikle Kocaelispor forması giydiği dönemki performansı ile unutulmayacaklar arasına girdi. Özellikle yılmayan, mücadele eden, yapılan yanlış yönlendirmeler olmasına rağmen pes etmeyen bir futbolcuydu. Türkiye futbol tarihinin gördüğü en iyi gol vuruşu yapan oyunculardan biri olan Taner Gülleri'nin futbolu bırakması onu defalarca statta canlı izlemiş biri olarak beni çok üzdü. Eminim futbolu seven herkes benimle aynı düşüncededir ve herkes Taner Gülleri'den bahsederken '' İyi bir insan, iyi bir golcüydü '' diyecektir ... Futbol sahalarından Taner Gülleri geçti ...

Kocaelispor forması giydiği dönem '' Taner Gülleri , Taner Gülleri .. '' diye tribüne çağırmamızı, peşinden de bütün stat Taner gol gol gol diye bağırmamızı ve onun da dönüp tribünleri alkışlamasını unutmayacağım ...

Benim de Taner Gülleri ile ilgili bir tepkim olacak ! En iyi zamanını geçirdiği dönem Şili ile İzmit İsmet Paşa Stadyumu'nda maç yapacaktık. Fatih Terim'in onu kadroya almasını ve 5 dakikada olsa seyircisinin önünde oynatmasını istemiştim-k. Almadı. Taner Gülleri'nin en büyük hayalini yıktı ! Ayrıca Taner Gülleri milli takım ile ilgili sorular üzerine '' Milli takım benim hayalim, oynamayı çok isterim ama tabi alsa da almasa da canı sağolsun. '' açıklaması ile nasıl bir insan olduğunu bir kere daha kanıtlamıştı.

Özleyeceğiz ... Umarım teknik direktör olarak kariyeri hep iyi gider ...

Yok Artık Fenerbahçe Yönetimi !


Türkiye’de taraftar olmak başlı başına büyük bir zorluk iken bir de buna gönül verdiğiniz kulübün yönetim kurulunun aleyhte yaptığı uygulamalar dahil olunca iş iyice çığrından çıkıyor. Fenerbahçe yönetiminin bilet konusunda uyguladığı faiş fiyat politikası senelerdir sarı lacivert renklere gönül veren biz ve bizler gibi milyonları bıktırdı.

Bu konuda gerek bloglarda gerekse taraftar siteleri ve forumlarda dertler dile getirilmiş ve Sayın Yönetim Kurulumuz sezon başında kombine bilet fiyatlarına zam yapmayarak, kale arkası bilet fiyatlarını da 33 TL’ye çekerek Büyük Fenerbahçe’nin Büyük taraftarını mutlu etmişti. 

Geçtiğimiz sezonun son maçında kendi evimizde Trabzonspor ile berabere kalarak şampiyonluğu kaybetmemize ve Avrupa kupalarına erken veda etmemize rağmen Fenerbahçe taraftarı olarak bizler, görevimizi fazlası ile yerine getirerek gerek futbol takımımıza gerekse de Erkek-Kadın Basketbol ve Voleybol takımlarımız başta olmak üzere Fenerbahçe armasının mücadele ettiği her branşta elimizden geldiği kadar kulübümüze maddi ve manevi destek vererek görevimizi yerine getirdik.

Ligin ilk yarısını 9 puan farkla ikinci sırada tamamlamamıza rağmen Fenerbahçe camiası olarak arzu edilen birlik ve beraberliği göstererek takımımıza her zamankinden daha çok güvendik ve daha çok destek verdik. Hem yönetim kurulumuzun, hem teknik ekibimizin, hem futbolcularımızın gösterdiği büyük özveri hem de taraftarların oluşturduğu ambiyans ile 9 puanlık farkı eriterek liderliği de ele geçirdik.

Her şey bu kadar güzel giderken Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu’nun Bursaspor ile Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda oynayacağımız karşılaşmada kale arkası bilet fiyatlarını tekrar 44 TL’ye yükseltmesine her sene olduğu gibi bu senede anlam veremiyoruz.  Takım içindeki prim sistemi nasıl belliyse bilet fiyatları da sezon başında belirleniyor. (Geçen sene FBTV’de Sayın Ali Koç ve Sayın Şekip Mosturoğlu bu konuyu böyle ifade etmişti.) Bilet fiyatları sadece derbi maç olarak kabul edilen Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor maçlarında artıyor, bu da zaten Fenerbahçe taraftarı tarafından da kabul görüyordu.

Umuyoruz ki Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu, Bursaspor maçını da derbi statüsüne aldık gibisinden mesnetsiz bir açıklama yapmaz. Kaldı ki tekrar edilemeyen bir başarıyı tesadüf olarak kabul eden zihniyet, Bursaspor’un sadece bir kez şampiyon olduğunu hatırlayacaktır.

Ligde liderliğe yükselip iyi bir form grafiği yakalar yakalamaz kale arkası bilet fiyatlarına getirilen zam ise maalesef yönetim kurulumuzun fırsatçılığını akıllara getiriyor. Kötü günde bu takıma destek veren taraftarın iyi günlerde ödülü bu mu olacaktı ? Madem bir zam oranı uygun gördünüz bu zam neden sadece kale arkası tribünlerine yapıldı ? Kötü gidişe son verilmesinin ardından uygulamaya konulan bu uygulama adaletsiz ve fırsatçı bir görünüm yarattığı gibi sadece kale arkası tribünleri hedef alınarak yapıldığı için ayrıca ‘’ayrımcı’’ bir uygulamayı da beraberinde getirmiştir.  

Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın baskılı ve etkili olmasındaki en büyük etken hiç kuşkusuz bu mabedi dolduran Fenerbahçe taraftarıdır. 90 dakika boyunca susmayan, sahaya görsellik katan ve tribün organizasyonlarının büyük bir kısmını başlatan tribünler de kale arkası tribünleridir. Bu tribünleri dolduranların çoğunluğunun öğrenci veya maddi bakımından orta ve alt gelirli taraftarlarımız olduğu da yıllardır bilinen bir gerçektir. Bugün bir öğrenci Fenerbahçe maçına gelmek istediği takdirde cebinden 70 – 80 TL civarında bir tutar vermek zorunda. Babasından veya annesinden aldığı harçlığı Fenerbahçe’ye harcayacak olan öğrencinin hafta içi okulda ne yiyeceği, arkadaşları ile neler yapabileceğini varın siz düşünün. Aynı şekilde asgari ücretle çalışan bir baba, eşini ve çocuğunu Fenerbahçe maçına götürmek istese sadece bilet fiyatı olarak cebinden 132 TL çıkartmak zorunda. Yani net maaşının neredeyse ¼ ünü sadece bilet fiyatı olarak vermek zorunda. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar da göz önüne alındığında Yönetim Kurulumuzun sadece kale arkası  bilet fiyatlarını yeniden 44 TL’ye yükseltmesini şiddetle kınadığımızın bilinmesini isteriz.

Eğer Galatasaray maçında rakibimizin yeni stadındaki hasarın giderilmesi için bir fatura çıkardıysanız biz bu faturayı son maçta kaçan 2 şampiyonluk ile fazlasıyla ödedik zaten … Bu travmaların ardından ayağa kalkabildiysek bunda hiç olmazsa %1 bile olsa bir payımız var ve bunun ödülü ayrımcı bir uygulama ile bilet fiyatlarına yapılan zam olmamalıydı.

FENERBAHÇELİ BLOGGERLAR !

22 Mart 2011 Salı

Konuşan Fotoğraflar # 24



Fenerbahçe taraftarlarının Galatasaray deplasmanı yolculuğu ...

Bank Asya'dan Nasıl Çıkılır ?


Bank Asya 1.lig . Süper Lig kadar kaliteli olmasa da, süper lig kadar göz önünde olmasa da gerek mücadelesi, gerek sertliği, gerek statların dolması ile cazip bir lig haline geliyor. Bank Asya'yı takip eden futbolseverler iyi bilir. Bank Asya mücadelenin yoğun olduğu, takımların sert oynadığı, bazen şahane goller olsa da genel olarak bariz hatalar ile gelen gollerin yaşandığı bir lig.

Bank Asya'dan çıkmak aslında çok zor değil. Bunu örneklerle gösterelim.

Geçen sezon şampiyon olarak çıkan Karabükspor'a bakalım. Mücadele eden bir takım, sahasında iyi sonuçlar alan bir takım, 14 galibiyet 3 beraberlik almış bir takım ve en önemlisi iyi bir golcüsü olan bir takım Emenike ! Ayrıca Yasin Avcı gibi Emenike'yi de geride bırakmış ve gol kralı olmuş bir oyuncu da yine kadrodaydı. Son yılların hatta tarihin en çok gol atarak Süper Lige çıkan takımı Karabükspor. 74 gol atmışlardı.

2009 yılına bakalım ; Manisaspor şampiyon olarak süper lige çıkmıştı. Kadrosunda kaliteli futbolcular olan Manisaspor. Son yıllara baktığımız zaman Bank Asya'dan çıkmış en iyi takım Manisaspor olabilir. Ufuk Ceylan, Cenk İşler, Sezer Öztürk, Ferhat Öztorun, Güven Varol, Yiğit İncedemir, Adem Büyük, Muhammet Hanifi, Erman Güraçar ve Borbiconi gibi gayet kaliteli bir kadro. En golcü oyuncusu 14 gol atan Sezer Öztürk'dü.

2008 yılına bakalım ; Kocaelispor şampiyon olarak süper lige çıkmıştı. Kocaelispor'un o sezon bütün maçlarını statta izleyen biri olarak net bir şekilde nasıl çıktığını biliyorum. Süper lig tecrübesi olan Ahmet Dursun, Serdar Topraktepe, Yasin Sülün, Muhammet Özdin gibi isimler. Ve en önemlisi müthiş bir bitiriciliğe sahip iyi bir golcü. Taner Gülleri. 21 gol atarak gol kralı olan Taner Gülleri Kocaelispor'un çıkmasının en büyük nedeniydi. Ayrıca müthiş Kocaelispor taraftarının da ciddi anlamda katkısı vardı.

2007 yılına bakalım. Gençlerbirliği Oftaş şampiyon olarak süper lige çıkmıştı. Bu yazdıklarımıza uymayan bir takım. Sadece takım oldukları için süper lige çıktılar. İyi top oynadılar. Birbirlerini yakından tanıyan oyunculardan kurulu bir takım. Taraftar desteği desen o da yok. Sadece 48 gol atmışlardı. Son yıllarda Süper lige çıkarken en az gol atan takım. Ama şu an süper ligde oynayan oyuncular. Gökhan Gönül Fenerbahçe, İlhan Eker Fenerbahçe, Giray Kaçar Trabzonspor, Orhan Şam Gençlerbirliği, Doğa Kaya Eskişehirspor, Bülent Kocabey Karabükspor forması giyiyor ... Neden ve nasıl çıktıklarını bu isimler açıklıyor.  Ayrı bir postta Gençlerbirliği Oftaş'ı da yazalım.

2006 yılına bakalım. Bursaspor. Nasıl çıktığını o sezon sattıkları kombine sayısı açıklıyor aslında. Bank Asya rekoru. Çoğu maçı dolu tribünlere oynamışlardı. Kadrosu yine tecrübeli isimlerden kurulu bir takım. Yasin Sülün, Serdar Topraktepe ve Egemen Korkmaz gibi kaliteli isimler. Ayrıca İbrahim Dağaşan, Eser Yağmur, Veli Acar gibi kaliteli gençler. Ve yine bitmek bilmeyen mücadele.

2005 yılına bakalım. Sivasspor. Yine kaliteli 2 golcü, yine mücadele eden bir takım. Mohamed Ali ve Mehmet Yıldız. 33 gole imza atmışlardı. İyi bir kaleci ; Yavuz Eraydın , İyi bir savunma ; Hayrettin, Can Arat, Mehmet Hacıoğlu ve Kadir Demirel . Ve mücadele konusunda müthiş bir takım. Ayrıca yılların birlikteliği ve sistemi.

Son 6 şampiyonu incelediğimizde çıkmanın yolları net şekilde belli oluyor. Biraz iyi mücadele eden takım, iyi bir forvet, genel olarak seyirci desteği ve Süper Lig tecrübesi olan isimler.

Bu bilgileri yazdığımızda bu sene Süper Lig'e çıkacak takımın Samsunspor olabileceğini söylersek hata olmaz herhalde.

26.Haftaya Lider Giren Takım Şampiyon Oluyor mu ?


Fenerbahçe şampiyonluğa gidiyor, Fenerbahçe kazanıyor, Fenerbahçe iyi futbol oynuyor ancak Fenerbahçe ligi koparamıyor. Trabzonspor takibi sürdürüyor. 2 takımın 60'ar puanı var. Fenerbahçe averaj ile lider durumda. 26 haftayı lider kapattık. Son 8 hafta kaldı. Artık çok heyecanlıyız. Şampiyon olacak mıyız ? Olamayacak mıyız ? Bunu istatistikler ile araştırdım. 26.haftaya lider giren takımlar bakalım neler yapıyorlar.

1994/1995 sezonunda 26.hafta sonunda lider olan Beşiktaş sezon sonu da şampiyon oluyordu. 1995/1996 sezonunda 26.hafta sonunda lider olan Trabzonspor sezon sonunda şampiyonluğu Fenerbahçe'ye bırakıyordu. Ayrıca Trabzonspor 26.hafta sadece averaja ile liderdi. 1996/1997 sezonunda 26.haftayı lider kapatan Galatasaray sezonu şampiyon olarak tamamlıyordu. Yine 1997/1998, 1998/1999 ve 1999/2000 sezonlarının hem 26.haftasını lider kapatan Galatasaray sezon sonu da Şampiyon olmayı başarıyordu. 2000/2001 sezonunda 26.haftayı lider kapatan Fenerbahçe sezon sonu şampiyon oluyordu. 2002/2003 sezonunda Beşiktaş aynı şekil 26.hafta liderliğini ve şampiyonluğu kaptırmıyordu. 2003/2004 sezonunda ve 2004/2005 sezonunda Fenerbahçe hem 26.haftayı lider, sezonu da şampiyon olarak tamamlıyordu. 2005/2006 sezonunda  26.haftayı Fenerbahçe lider tamamlarken şampiyonluğun son hafta nasıl kaçtığını hepimiz biliyoruz. Galatasaray şampiyon olmuştu. 2006/2007 sezonunda Fenerbahçe yine 26.haftayı lider kapatıp, sezon sonu şampiyon oluyordu. 2007/2008 sezonunda Galatasaray şampiyon olurken Beşiktaş 26.haftayı lider kapatıyordu. 2008/2009 sezonunda 26.haftayı lider kapatan Sivasspor şampiyonluğu Beşiktaş'a kaptırıyordu. Ve 2009/2010 Bursaspor hem 26.haftayı lider kapatıyor hem de sezonu şampiyonlukla bitiriyordu.

Yani son 15 sezona baktığımız zaman 26.haftayı lider kapatan takımların 11 tanesi sezonu şampiyonlukla tamamlıyor. Sadece 4 sezon 26.haftayı tamamlayan takım şampiyon olamıyor.

Ayrıca Fenerbahçe'nin son 10 şampiyonluğunun 8 tanesinde 26.haftayı da lider kapattığını görüyoruz. Sadece 2 tanesinde 26.haftayı lider kapatmadan şampiyon olmuşuz.

Genel olarak istatistikler 26.haftayı lider kapatan takımın şampiyon olduğunu gösteriyor. Son 8 haftaya 60'ar puanla giren Fenerbahçe ve Trabzonspor arasında neler yaşanacak? İstatistikler mi doğru çıkacak, yoksa istatistikler yine Alex Ferguson'ın dediği gibi hiçbir şey göstermeyecek mi ? Merakla bekliyoruz ...

Özhan Canaydın'ı Rahmetle Anıyoruz


Tam 1 yıl önce aramızdan ayrılmıştı. 22 Mart 2010 . Ölüm haberini aldığımız zaman üzüldük. Galatasaray camiasından biri olmasına rağmen çok üzüldük. Renklerin anlamsız olduğu anlardı. Ne sarı ne kırmızı ne lacivert ne siyah ne beyaz ... Ölüm çok acıydı. Özhan Canaydın gibi efendi, Özhan Canaydın gibi saygılı, Özhan Canaydın gibi centilmen bir insan kolay kolay gelmiyor. Türk futbolunun Özhan Canaydın gibi isimlere, Özhan Canaydın gibi başkanlara ihtiyacı var. Özhan Canaydın'ı sevgiyle ve rahmetle anıyoruz.

Ali Kırca'dan gelsin '' Kimler ne goller bırakmadı ki hayatın filelerine, ne muzaffer tahtlarda oturdu saltanat günlerinde, kim Metin Oktay gibi efsane olabildi gönüllerde, siyah-beyaz görüntülerde silinip gitmişken golleri kim unutabilir o pırlanta yüreği, kim şimdi o sarayın asil ve asıl kralı ... Hayat temize çeker herşeyi, bir çok şey unutulacak zamanla ama Özhan Canaydın'dan çoğumuzun sahip olmak isteyip de olamadığı o asil duruş kalacak geriye ... Ve taraftarın tribünlerdeki sesleri, sanki onun için söylenen ; Başarılar gelir geçer Asaletin bize yeter ... ''

Fotoğrafta yer alan pankartı Özhan Canaydın'ın vefat etmesinden 2 gün sonra Manisaspor maçında açmıştık. 

21 Mart 2011 Pazartesi

Milli Maçlar Sonrası Fenerbahçe # 1


Geçtiğimiz günlerde Galatasaray deplasmanları sonrası Fenerbahçe maçlarını yazmıştık. Malum bu hafta milli maç arası nedeniyle maçlar oynanmayacak. Milli takım geri dönüşü sonrası genelde takımlar iyi sonuçlar almaz denir. Bakalım gerçekten de öyle mi ? Fenerbahçe milli maçlar arasından sonra neler yapmış.

2003/2004 Sezonu

20 Ağustos 2003 Moldova ile hazırlık maçımız vardı. 2-0 kazanmıştık. Dönüşünde Fenerbahçe Kadıköy'de Elazığspor'u ağırladı. Fenerbahçe mücadele'yi 7-1 kazanırken gollerimizi ; Tuncay (4) , Hooijdonk, Aurelio ve Serhat atmıştı. 9 Eylül 2003 tarihinde İrlanda ile hazırlık maçımız vardı. 2-2 beraberlikle bitmişti. Dönüşünde Fenerbahçe Kadıköy'de Gaziantepspor'u ağırladı ve mücadeleden Hooijdonk, Tuncay ve Yusuf'un golleriyle 3-1 galip ayrıldı. 15 ve 19 Kasım Letonya ile play-off maçı oynadık. Dönüşünde Samsunspor'a 3-0 yenildik. 18 Şubat 2004 tarihinde Türkiye Danimarka'ya 1-0 yenilmişti. Dönüşünde Fenerbahçe Gaziantepspor deplasmanından 5-1 galibiyet almıştı. Ümit Özat'ın 3, Tuncay ve Nobre'nin golleri vardı. 31 Mart 2004 tarihinde Hırvatistan ile 2-2 berabere kaldık. Dönüşünde sahamızda Sebatspor'u Serhan'ın 2, Tuncay ve Hooijgonk'un golleriyle 4-2 yendik.

2004/2005 Sezonu

18 Ağustos 2004 Beyaz Rusya'ya 2-1 yenildik. Dönüşünde İstanbulspor'u deplasmanda Tuncay, Hooijdonk ve Alex'in golleriyle 3-0 yendik.

2005/2006 Sezonu

17 Ağustos 2005 tarihinde Bulgaristan'a hazırlık maçında 3-1 yenildik. Dönüşünde Çaykur Rizespor'u Nobre ve Semih'in golleriyle 2-1 yenmiştik. 8 Ekim 2005 tarihinde Almanya'yı 2-1 yenmiştik. Dönüşünde Ankaragücü'nü sahamızda Luciano ve Alex'in golleriyle 2-1 yenmiştik. 1 Mart 2006 Çek Cumhuriyeti ile 2-2 berabere kalmıştık. Dönüşünde Kayserispor'a 1-0 yenilmiştik. 12 Nisan 2006 Azerbaycan ile 1-1 berabere kalmıştık. Dönüşünde Manisaspor'a 5-3 yenildik. 6 Eylül 2006 tarihinde Malta'yı 2-0 yenmiştik. Dönüşünde Antalyaspor'u Lugano 2, Tuncay ve Alex'in golleriyle 4-2 yenmiştik. 6 Ekim 2006 Macaristan'ı 1-0, 11 Ekim 2006 Moldova'yı 5-0 yenmiştik. Dönüşünde Ankaraspor ile 2-2 berabere kalmıştık.

2006/2007 Sezonu

16 Ağustos 2006 Lüksemburg'u 1-0 yendikten sonra Fenerbahçe Alex ve Tümer'in golleriyle Rizespor'u 2-1 yenmişti. 15 Kasım 2006 İtalya ile 1-1 berabere kaldıktan sonra Beşiktaş ile Kadıköy'de 0-0 berabere kalmıştık. 7 Şubat 2007 Gürcistan'a 1-0 yenildikten sonra Çaykur Rizespor'a 2-1 yenilmiştik. 24 Mart 2007 tarihinde Yunanistan'ı 4-1 yenerken, 28 Mart Bosna Hersek ile 2-2 berabere kalmıştık. Dönüşünde Ankaraspor'u Alex ve Tuncay'ın golleriyle 2-1 yenmiştik.

Devam edecek ... 

20 Mart 2011 Pazar

Samsunspor 1 Giresunspor 0



Bank Asya 1.ligi Kocaelispor'un olduğu seneler çok yakından takip ediyorum ancak diğer seneler o kadar yakından takip etmiyorum. Yine de arada maçları izliyorum. Hele bahis yaptıysam kesin izliyorum. Bahis adama futbol izletir.

Samsunspor-Giresunspor maçına da 1 oynadım. Yani Samsunspor kazanır dedim. Karadeniz Derbisi adıyla anılan bu maçın zaten normal şartlarda rahat 1 olması lazımdı.

Mücadele öncesi tribünler inanılmazdı. Samsunspor taraftarları çok coşkuluydu. Konfetiler, bayraklar, atkılar, pankartlar ... '' With You Japan '' pankartı ile Japonya'ya destek oluyorlardı. Mücadele öncesi yapılan saygı duruşu da Türkiye standartlarına göre oldukça iyiydi.

Mücadele başlayınca tüm bu atmosfer gitti. Giresun gol gol gol tezahuratları duyar olduk. Saldır Giresun tezahuratları duyar olduk. Yani Samsunspor taraftarları büyük bir yalan olmuşlardı.

Mücadele'ye bakarsak Samsunspor gayet iyi oynadı. Özellikle ilk yarı inanılmaz goller kaçırdılar. 43.dk Dilaver şahane bir frikik golü ile Samsunspor'u öne geçirdi. 2.yarı Giresunspor daha iyi oynasa da , pozisyonlar bulsa da skor değişmedi ve maç 1-0 sona erdi.

Samsunspor liderliğe yükseldi.

Zenke yeni Emenike olacak.

Bu hafta diğer maçların da gollerine baktım. Genel olarak savunma hatalarından gelen goller. Bank Asya yıllardır değişmedi. Sert oynayan takımlar, kolay gol yiyen takımlar, evinde kral, deplasmanda kötü olan takımlar ...

Bank Asya 1.lig çok kolay bir lig. Bir iyi forvetin, bir orta performans sergileyen kalecin olsun rahatça çıkarsın. Tabii bütün takım mücadele edecek. Bir ara son 10 sene Bank Asya'dan direkt çıkan takımları inceleyelim.

Galatasaray Deplasmanları Sonrası Fenerbahçe


Fenerbahçe Cuma akşamı Galatasaray deplasmanındaydı. 2-1 kazandı. 10'da 10 yaptı ve yoluna devam ediyor. Bakalım 2000/2001 sezonundan bu yana Fenerbahçe Galatasaray deplasmanlarından sonra ne sonuçlar almış.

2000/2001 Sezonu 

26 Kasım 2000 tarihinde deplasmanda Galatasaray ile oynayan ve 0-0 berabere kalan Fenerbahçe bir sonraki hafta evinde Erzurumspor'u ağırladı. Mücadele'nin 32.dakikası 1-0 geriye düşen Fenerbahçe Johnson, Rapaic, Andersson ve Uche'nin golleriyle karşılaşmadan 4-2 galip ayrıldı.

2001/2002 Sezonu

22 Eylül 2001 tarihinde deplasmanda Galatasaray'a 2-0 yenildikten sonra bir sonraki hafta evinde Denizlispor'u ağırladı. Mücadele'yi Lazetic ve Mirkovic'in golleriyle 2-1 kazandı.

2002/2003 Sezonu

8 Mart 2003 tarihinde deplasmanda Galatasaray'a 2-0 kaybeden Fenerbahçe bir sonraki hafta yine Elazığspor ile deplasmanda oynamıştı. Mücadele'den 3-3'lük beraberlikle ayrılmıştı. Fenerbahçe'nin gollerini Tuncay, Ceyhun ve Serhat atmıştı.

2003/2004 Sezonu

21 Eylül 2003 tarihinde deplasmanda Galatasaray ile 2-2 berabere kalan Fenerbahçe bir sonraki hafta evinde Gençlerbirliği'nin konuk etmişti. Mücadele'den 82.dk Serhat Akın'ın attığı golle 1-0 galip ayrılmıştı.

2004/2005 Sezonu

12 Aralık 204 tarihinde deplasmanda Galatasaray'a 1-0 kaybeden Fenerbahçe bir sonraki hafta evinde Konyaspor'u ağırlamıştı. Mücadele'den Alex, Tuncay ve Nobre'nin golleriyle 3-0 galip ayrılmıştı.

2005/2006 Sezonu

27 Kasım 2005 tarihinde deplasmanda Galatasaray'ı Nobre'nin golüyle 1-0 yenmiştik. Bir sonraki hafta ise sahamızda Trabzonspor ile oynamıştık. Mücadele'yi 2-2 beraberlikle tamamlarken gollerimizi Nobre atmıştı

2006/2007 Sezonu

19 Mayıs 2007 tarihinde deplasmanda Galatasaray'ı 2-1 yenmiştik. 33.hafta mücadelesiydi. 34.hafta ise Ankaragücü'nün sahamızda Kezman'ın 2 golü ve Ümit Özat'ın golüyle 3-1 yenmiştik.

2007/2008 Sezonu

27 Nisan 2008 tarihinde deplasmanda Galatasaray'a 1-0 yenilmiştik. Bir sonraki hafta ise sahamızda Gençlerbirliğini 3-2 yeniyorduk. Gollerimizi Edu, Semih ve Deivid atıyordu.

2008/2009 Sezonu

12 Nisan 2009 tarihinde deplasmanda Galatasaray ile 0-0 berabere kalmıştık. Bir sonraki hafta yine deplasmanda Antalyaspor ile oynamıştık. Mücadele'den 1-0 yenilgi ile ayrılmıştık.

2009/2010 Sezonu

28 Mart 2010 tarihinde deplasmanda Galatasaray'ı Selçuk'un golüyle 1-0 yenmiştik. Bir sonraki hafta ise evimizde Kayserispor ile oynuyorduk. Mücadele'yi Gökhan Ünal ve Lugano'nun golleriyle 2-0 kazanıyorduk.

Son 10 sezona böylece bakmış olduk. Fenerbahçe son 10 sezon Galatasaray maçlarından sonra oynadığı 10 maçın 7 tanesini kazanıp, 2 tanesini berabere kalıp, 1 tanesini de kaybetmişiz. Toplam 23 gol atarken 10 gol yemişiz. 

19 Mart 2011 Cumartesi

Maç Günlüğüm # 61


- Bir tek sana tutuldu bu kalpler ...

- Konyaspor maçının günlüğünü yazmamışız. Unutkanlık. Yazalım bir şeyler. 

- Pazar günü saat 12:10 treni ile Kocaeli'den hareket ettik. Bu sefer oturarak. Trenler inanılmaz kalabalık oluyor. Düşünsenize 2 saat tren ile İstanbul'a gidiyorsunuz ! Olacak şey değil. Resmen herhangi bir durakta inesiniz geliyor. 

- Saat 14:00 gibi İstanbuldaydık. Biletlerimizi aldık ve artık maç saatini beklemeye başlıyorduk. 

- İstikamet ; Ali Baba Restoran . Fenerbahçe dostlar ile maç saatini bekleyene kadar alkol alıp, muhabbet etmek. Ve Yine Galatasaray maçı :)

- Bloggerlar olarak o gün 14 kişiydik. Geçen sefer 13'dük. Haftaya Bursaspor maçında daha fazla oluruz. Keyifli sohbetler derken maç saati yaklaşmıştı.

- Stada erken girmek lazımdı. Malum '' Bloguma Dokunma '' pankartımızı içeriye sokmak gerekiyordu. Türk Telekom tribünün girişinde ilk güvenlik noktasından aranarak geçtim. Elimde pankart verdi. Bakmadılar. Sonra hedef 2.güvenlik. Biletimi okuttum ve içeriye girdim. Ama seri adımlarla beraber güvenliklerin arasından geçtim. Pankartı içeriye sokmuştum. Mutlu oldum. Türk Telekom tribü F blok'un orada açacaktım. Sağolsun Fenerbahçe taraftarları pankartın asılmasında ve açılmasında çok büyük yardım ettiler. Hepsi sağolsun. İstiklal Marşı sırasında kaldrdık ve bitiminde pankart görevini başarıyla tamamladı. Artık maç vaktiydi.

- Mücadele'yi iyi oyunla 2-0 kazandık. 

- Tribünlere gelecek olursak çok iyiydik. Sezonun hatta son yılların en iyi tribünlerinden biriydi. Özellikle karşılıklı tezahurat inanılmazdı. Ayrıca 55.dk ile 65.dk arası Kadıköy tarihinin en coşkulu 10 dakikasıydı. İnanılmaz bir destek vardı. Fener gol gol gol Şampiyonluk geliyor derken herkes bağırıyordu. Genel olarak maçları oturarak izleyen Fenerium alt tribünü bile ayaktaydı. Şahaneydi.

- En coşkulu anlarda bile tezahurat yapmayan insanlar var. Abi tamam bütün maç tezahurat yapma ama en coşkulu anlar da sessiz kalma bari.

- Murat Hacıoğlu ile Stoch'u karşılayan hatta Murat'ın daha iyi olduğunu söyleyen arkadaş , 15.dk oynayan takımı neden bozuyorsun sen diyen arkadaş, maç boyunca küfür eden arkadaş, maç boyunca oturan arkadaş ... Etrafımdan manzaralar.

- Kadıköy'de en çok coştuğum anlar Mohikan anları. Ben o şarkı çaldığında kendimden geçiyorum. Bu maç yine inanılmazdı. Atkılar açıldı ve şahane bir atmosfer oluştu.

- Kadıköy'de o şarkı bittikten sonra gülüyordum. İnanılmaz mutluydum. Kadıköy'ü ve tribünleri izliyordum. Bir kez daha emin olmuştum. Atmosfer bakımından Kadıköy her zaman Türkiye'nin 1 numaralı stadı olacaktır. Uzaktan sallayan arkadaşlar gelsinler bir kere maç izlesinler. Hele şu ara gelsinler görüşleri tamamen değişir.

- Mücadele sonrası arabayla İzmit'e dönüyorduk.

- Blogger buluşması, bloguma dokunma pankartı, güzel galibiyet ve güzel tribünler ... Yine mutluyduk.

- Bundan sonra ilk maçımız Bursaspor ile ... Kazanıp şampiyonluk yürüyüşüne devam etmeliyiz. Ayrıca atmosfer bakımından sezonun zirvesi olacaktır. Biletleri çıktığı gün alın. Sonra bulamayabilirsiniz.

Teşekkürler Sarı Melekler


En son yazacağımızı en başta yazalım. Teşekkürler Sarı Melekler. Geçen sezon finalde kaybetmiştik. Bu sene organizasyon evimizde düzenlenecekti. Hedef şampiyonluktu. Olmadı. Bu sefer yarı finalde kaybettik. Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom'a 3-2 kaybettik.

Belki çok iyi oynamadık, belki çok mücadele etmedik, belki çok hata yaptık, belki maçı umursamadık ... Sonuçta kaybettik. İlk seti iyi oyunla aldık, daha sonra oyundan düştük, 1-1 oldu, daha sonra tekrardan oyuna ağırlığımızı koyduk ve 3.seti alarak durumu 2-1 yaptık, 4.set yine Vakıfbank üstünlüğü vardı. 2-2 oldu. Tie-break oynanacaktı. 7-2 öne geçtik. Bu kadar kaliteli ve iyi oyuncularndan kurulu takım maçı vermez dedik, verdiler. Yenildik. Elendik.

Yarın 3.lük maçına çıkacağız. 3.lük bizi mutlu eder mi ? Hayır. Ancak takımı gidip alkışlarız.

Bugün o salonu dolduran ama sadece dolduran, maç boyunca oturan, destek olmayan, tezahurat yapmayan kendini Fenerbahçe taraftarları olarak adlandıran insanlar yarın o salonu doldurmalı ve takımlarını sonuna kadar alkışlamalıdır. Bu takım bizi çok mutlu etti. Futbol takımı kötü giderken insanlar bu takımı örnek gösterdi, bu takım mücadele ediyordu, bu takım maçları istiyordu, bu takım taraftarlar ile karşılıklı tezahurat yapıyordu, bu takım oyuncuları bizim gibiydi ... Şimdi 1 maç kötü oynadı diye hakaret etmenin, yerin dibine sokmanın bir anlamı yok. Tamam 1 maç kupa demekti ama olsun. Hani '' Fenerbahçe büyüklüğü ne kupa büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü '' diyorduk. 

Üzüldük, kahrolduk ama hala bu takımla gurur duyuyoruz. Daha düne kadar voleybol maçı izlemeyen Fenerbahçeliler vardı. Bu takım hepimize voleybolu sevdirdi. Bu takım çok değil geçen sene '' Armanın Gururu Sarı Melekler '' olarak adlandırıldı. 

Basit bir blog yazarı olarak bir banner yaptım. İyi oldu veya olmadı ama en azından bu takımı seviyorum ve hepsiyle gurur duyuyorum. Bunu da en azından böyle göstermek istedim.

Galatasaray 1 Fenerbahçe 2 / Rekorlar Sizin Şampiyonluklar Bizim Olsun


Süper Lig 26.hafta mücadelesinde deplasman Galatasaray ile karşılaştık. Mücadele'yi Semih ve Alex'in golleriyle 2-1 kazandık.

Mücadele boyunca iyi oynamadık. Hatta kötü oynadık. Galatasaray ilk yarıyı Kazım'ın attığı gol ile üstün tamamladı.

Maç boyunca allah kahretsin bu da kaçar mı dediğimiz pozisyon yok. Böyle bir maç oynadık. 

76.dk'ya kadar 1-0 yenik götürdük. Sonra Alex çıktı sahneye.

Önce Şahane bir orta ve Semih'in golü, ardından Gökhan Gönül'ün şahane ortasına mükemmel bir kafa vuruşu ve Alex'in golü.

Takımımızda Alex 1 gol 1 asist, Gökhan Gönül 1 asist ile istatistiksel anlamda pay sahibi alan oyuncularımız.

Volkan, Gökhan Gönül, Alex, Özer, Cristian ve Semih iyi oynayan oyuncularımız. 

10'da 10 yaptık lideriz.

Türk Telekom Arena'da Galatasaray'ı ilk yenen takım olduk.

Bu kadar kötü oynadığımız, rakibin bu kadar iyi olduğu bir gün kazanmak bizi çok daha mutlu ederken, rakip taraftarları çok daha üzdü.

Deplasmana giden taraftarlarımız ekranları başında bizleri gururlandırdı. Maç boyunca susmadılar. Galatasaray'ın desibel rekoru kırdığı bir gecede Türk Telekom Arena'yı susturdular. Helal olsun, ağızlarına sağlık.

Maç sonu sevinçler güzeldi. Herkes tam havaya girmiş hindi baba'ya başlayacakken Aziz Yıldırım gelmesi ve sevinçlerin sona ermesi de güzeldi.

Maç öncesi otobüslerin camları kırılması, sahaya atılan yabancı maddeler, rakı şişeleri gecenin ve günün kötü yanlarıydı.

Fenerbahçe şampiyonluğa giderken ezeli rakibi Galatasaray'ın nereye gittiğini bilmiyorum.

Sevinin Fenerbahçeliler, hakkınız. Ama daha 8 maç var ! Bunu sakın unutmayın.